Ayrıntılı hikayemi şimdilik okumak istemiyorsanız, o zaman şu soruları kendinize sorarak başlayın tanışma maceramıza:

HAYATTAKİ AMACINIZI YİTİRDİĞİNİZİ Mİ DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

YA DA HAYATTAKİ YERİNİZİ BULMAKTA ZORLANDIĞINIZI?

BAŞARISIZ HİSSETTİĞİNİZ OLUYOR MU?

YA DA BAŞARILARINIZI KÜÇÜMSEDİĞİNİZ?

TÜM DÜNYA “AN”DA KAL DERKEN KENDİNİZİ YA GEÇMİŞ ENDİŞESİ YA DA GELECEK KAYGISIYLA BİTMEK BİLMEYEN BİR GİRDABA SÜRÜKLEDİĞİNİZ OLUYOR MU?

KARİYERİNİZDE TIKANDIĞINIZ YA DA?

İYİ BİR EVLAT, EBEVEYN, ARKADAŞ YA DA LİDER DEĞİLİM DİYE KENDİNİZİ HIRPALADIĞINIZ?

HERKESE BOL KEPÇE DAĞITTIĞINIZ “ŞEFKATİ VE ANLAYIŞI” KENDİNİZE GELİNCE

KÖŞE BUCAK SAKLADIĞINIZ?

BUNLARIN HEPSİ VE DAHA FAZLASINI

BEN DE YAŞADIM!

Az önceki butonu tıklayıp uzun hayat hikayemi, yükseliş, çöküş ve tekrar yola koyuluşlarımı okuduysanız şimdi okuyacaklarınız daha da çok anlam ifade edecek size.

O zamanların ÖYS sınavında Türkiye 71'ncisi olarak Boğaziçi Üniversitesi’ne girmiş, Onur Derecesi’yle bitirmiş, 20 yıla yakın televizyonculuk macerasında çeşit çeşit görevler üstlenmiş ve sonunda Amerika’da 7 haneli satış rakamlarına ulaşan bir şirket kurup danışmanlık yapmaya başlamış, 10 bin basıma ulaşan İngilizce yayınlar, kitaplar yazmış, girişimciliği 54 Dolarla girdiği ilk macerasının tadını alınca öğrenmiş Selin’in gerçekte “kim olduğunu” ve “neler yaşadığını” göreceksiniz.

Bunca derece ve kariyer tecrübesiyle “Herşeyi çözmüş, hayattaki tüm başarı puanlarını toplamış” görünen Selin’in değişik hayat dilimlerinde ne kadar kafasının karıştığını, kendine ne kadar şefkatsiz olduğunu göreceksiniz.

Toksik iş arkadaşlarının olduğunu, liderlik edemeyen müdürlerle çalıştığını, iş yerinde zorbalıkla uğraştığını, çok sevildiğini sandığı arkadaşlıkları tarafından yalnız bırakıldığını, 13 yıl önce taşındığı ABD’de, gurbette en yakınları tarafından unutulduğunu… Sonra yıllar süren ağır bir fiziksel hastalığın üstüne bir de günün birinde bir Amerikalı hemşirenin o çok soğuk sesinden “Kansersiniz” cümlesini duyduğunu!

İLK HİKAYEMİ UNUTUP YENİDEN DOĞMAM GEREKTİ!

İşte ondan sonra birşeyler oldu. Tam da olması gerektiği gibi!

Aylar süren bir inziva, hesaplaşma, nedenler arama sürecinden sonra ilk defa kendimi tanımaya başladığımı hatta daha da iyisi kendimi ilk defa hak ettiğim gibi sever hale geldiğimi gördüm. Bütün bu süreçlerde dur durak bilmeden çalıştım, ürettim, yazdım, çizdim, konuştum.

Yetişkinlikte geldiğim ve bir bebek gibi A’dan Z’ye her şeyini öğrenmem gereken bir ülkenin insanlarına, içinden çıktığım kültürün kadim bilgilerini, acılarımı ve umutlarımı anlatırken buldum kendimi. İlham verdikçe güçlendim. Yeni hayat amacımı bulmam ve “yaşamaktan korkmama” duygusunu mümkün olduğunca farklı insanda uyandırmak için kolları sıvamam uzun sürmedi.

Bu amaç, “Neden?” sorumun yanıtı, içimdeki küçük çocuğun kalbimdeki mutlu beşiğiydi artık!

“Şimdi”de kalarak, o anın içinde şükran duyabileceğim küçük mutluluklar bulmanın bende yarattığı mucizeyi paylaştıkça, başkalarının gözlerinde ve yüreklerinde de alevlenen hayat tutkusunu görmek içimden yepyeni hikayeler, Selin’ler çıkmasına neden oldu.

“ÖMÜR BOYU ÖĞRENCİ” OLMAYI BIRAKIP “PAYLAŞMAYI” ÖĞRENDİM!

ABD’de geçirdiğim yıllar içinde eğitim alıp, tanışma fırsatı bulduğum birçok Amerikalı spiritüel lider ve motivasyon koçunun da sık sık söylediği gibi “Ölümlülük Motivasyonu”nun hayatı her şart ve koşulda değiştirebilmek için büyük bir araç olduğunu deneyimledim.

Mevlana’nın da dediği gibi “Işık, yaramdan içeri girdi”!

Artık bilgileri “toplayan” ve “saklayan” olmaktan çıkıp, öğretmem gerektiğini anlamam için kanser güzel bir virgül oldu hayatıma.

Bu mesajı yayabildiğim kadar yaymayı kendime görev edindim. Ölümlü olduğumuzu hatırlayıp “sahip olduğumuz” eşya, kariyer, para ve ilişkilerle dünyaya kendimizi çapaladığımız yanılgısından kurtulmanın hayatımız ve sağlığımızı değiştirmek için ne kadar önemli olduğunu anlatır oldum.

SORUNLAR VAR VE OLMAYA DEVAM EDECEK. PEKİ AMA BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ?

Konuşma, eğitim ve danışmanlık hizmetlerimde hep söylediğim gibi: Hayata gerçekçi bir bakış açım var. Hatta gerçeği fazlasıyla gözünün içine bakarak kabullenmeyi, binlerce yıllık bilgeliğin bize bıraktığı en büyük miras olarak görenlerdenim.

Bu yüzden işte, sorunlarınızın “puffff” diye sihirli bir şekilde ortadan kalkmasını sağlayamam.

Ama gerek kişisel yaşamınızda, gerek kariyerinizde, gerekse ikili ilişkilerinizde bu sorunlarla daha iyi başa çıkmanız için gerekli yöntemleri öğretebilirim.

Bakışınız değiştiğinde dünyanın nasıl değişeceğini, içselleştirebileceğiniz ve hayatınızın her alanına uygulayabileceğiniz şekilde anlatabilirim size!

Daha dayanıklı, daha sakin, daha “amaç odaklı”, başarılı, huzurlu bir yaşam süreceğiniz bir maceraya bugün başlamanız için içinizdeki ateşi yakmaya aracı olabilirim.

Ne yapmanız gerektiğini zaten biliyorsunuz ama çeşitli sebeplerden, bu bildiklerinizi hayatınızı dönüştürecek şekilde uygulayamıyorsunuz. Ben işte size içinizdeki bu gücü, yani bildiğiniz ama unuttuğunuz GÜCÜNÜZÜ tekrar hatırlatabilirim!